Turkish Journal of Pediatric Surgery

Hamit Okur

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, İstanbul

Anahtar Kelimeler: Deneysel araştırma, deney hayvanı, cerrahi araştırma

Özet

Deneysel araştırmanın tıbbın gelişmesinde önemli bir yeri vardır. Hayvan deneylerinin tarihçesinde 17. yüzyılın sonları ile 18. yüzyılda başta İngiltere olmak üzere bazı yasal düzenlemelerin yapıldığını görmekteyiz. Daha sonra ise Avrupa Birliği bünyesinde üye ülkelerin uymak zorunda oldukları birtakım düzenlemeler ve standartlar geliştirilmiştir. Ülkemizde de 2004 yılında Hayvanları Koruma Kanunu ile başlayan ve Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurulu ve Hayvan Deneyleri Yerel Etik kurullarının kurulması ile gelişen yasal ve etik düzenlemeler yapılmıştır. Hayvanlar üzerinde çalışma yapacak araştırıcıların öncelikle yapacakları araştırmanın bilime ne ölçüde katkı yapacağını sorgulamaları gerekir. Hayvanların da acı, ağrı duyan bir canlı olduklarını ve yaşama özgürlüklerinin bulunduğu her zaman akılda tutulmalıdır. Araştırıcıların yönetmelik gereği 80 saatlik eğitimi almaları zorunludur. Deneysel bir çalışmanın başarısı seçilen türün uygun olup olmadığına, genetik ve mikrobiyolojik standartlara ve çevresel faktörlere bağlıdır. Yine araştırıcılar deneyin planlama, yürütme ve değerlendirme süreçlerinde özellikle 3R olarak belirlenen etik konulara (öncelikle alternatif yöntemlerin düşünülmesi, kullanılacak hayvan sayısının minimum olması ve hayvan refahı), asepsi ve antisepsi kurallarına ve cerrahi prensiplere uymak zorundadırlar. Kısaca, insan üzerinde yapılan cerrahi işlemlerdeki uyulması gereken kuralların hayvan deneyleri için de geçerli olduğu bilinciyle deneysel araştırmaların yapılması gerekir.