Özofagus atrezisi ve trakeoözofageal fistüllü hastalardaki deneyimlerimiz
Hakan Taşkınlar1, İsa Kıllı1, Yalçın Çelik2, Dinçer Avlan1, Ali Naycı1
1Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Mersin
2Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi,Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Neonataloji Bilim Dalı, Mersin
Anahtar Kelimeler: özofagus atrezisi, trakeoözofegeal fistül, cerrahi yaklaşım
Özet
Amaç: Özofagus atrezisi ve trakeoözofageal fistül nedeni ile kliniğimizde tedavi edilmiş hastalarda uyguladığımız cerrahi yöntemler ve tedavi sonuçlarını irdelemektir.
Gereç ve Yöntem: 2000-2012 yılları arasında kliniğimizde ameliyat edilen toplam 47 olgunun gestasyonel yaşları, doğum ağırlıkları, cinsiyetleri, özofagus atrezi tipleri, eşlik eden ek anomaliler, Spitz sınıflamasına göre risk grupları, ameliyat sonrası komplikasyonlar ve tedavileri, yüksek riskli ve ek cerrahi gereken hastalarda uygulanan cerrahi yönetim geriye dönük olarak irdelenmiştir.
Bulgular: 47 olgunun 28’i kız, 19’u erkek, ortanca gestasyonel yaşları 36 (29-40) hafta ve ortanca doğum ağırlıkları 2400 (925-3760) gr olarak saptanmıştır. Ek anomalisi olan 34 (% 72.3) olgunun 30’unda (% 63.8) kardiyak, 6’sında (% 12.7) ise ek cerrahi gereken gastrointestinal sistem anomali (anal atrezi, duodenal atrezi) saptanmıştır. Olguların 36’sına elektif şartlarda erken dönemde primer anastomoz, ağır pnömonili, düşük doğum ağırlıklı ve ek anomalili 4 olguda genel durumları düzeltildikten sonra geç dönemde primer anastomoz yapılmıştır. Altı olguya (5 izole ve 1 long gap atrezi) özofagostomi ve gastrostomi yapılmıştır. Bu olgulardan 2’sine geç dönemde kolon interpozisyonu yapılmıştır. Yirmi altı olguda (% 55.3) dilatasyona yanıt veren anastomoz darlığı, 3 olguda (% 6.3) minör anastomoz kaçağı gelişmiş olup, konservatif tedavi ile iyileşmişlerdir. On üç olguda (% 27.6) gastroözofageal reflü saptanmıştır. Bir olguda (% 2.1) refistül saptanmış ve torakotomi ile bağlanmıştır. Ağır trakeomalazi saptanan ve ciddi solunum sıkıntısı yaşayan 4 olguya aortopeksi uygulanmıştır. Tüm hastalardaki mortalite oranımız % 6.7’dir.
Sonuç: Kliniğimizin olgu serisinde anastomoz darlık oranının yüksek olduğu, mortalite oranının düşük olduğu görülmektedir. Gastroözefageal reflünün erken tanı ve tedavisi ile anastomoz darlık oranı azaltabilecektir. Özofagus atrezisi ve trakeoözofageal fistüllü hastalarda öncelikle primer anastomoz şansı değerlendirilmelidir Ağır pnömoni, ciddi kardiyak ve ek anomalili yüksek riskli hastaların, genel durumları düzeltilerek ameliyat yapılması ile mortalite oranı azaltılabilecektir.