Üst idrar yolu duplikasyonları: Yirmi dört olgunun değerlendirilmesi
Müjdem Nur Azılı, Günay Ekberli Ağırbaş, Halil Atayurt, Hüseyin Tuğrul Tiryaki
Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, Ankara
Anahtar Kelimeler: Üst idrar yolu duplikasyonları
Özet
Amaç: Üst idrar yolu komplet duplikasyonları oldukça ender görülen karmaşık anomalilerdir. Özellikle üreteroselin eşlik ettiği duplike sistemli olgularda değişik tedavi seçeneklerinin uygulama endikasyonları ve sonuçları üzerinde görüş birliği yoktur. Çalışmamızda üst idrar yolu duplikasyonlarında tedavi seçeneklerini, opere ettiğimiz 24 olgunun sonuçlarını sunarak literatür bilgileri ışığında tartışmayı amaçladık.
Yöntemler: 2005-2011 yılları arasında opere edilen üst idrar yolu sistem duplikasyonu olan 24 olgu geriye dönük olarak değerlendirildi. Klinik bulgular ve tetkik sonuçları irdelenerek yapılacak cerrahi girişime karar verildi.
Bulgular: Yaşları 5 gün ile 14 yaş (ortalama 4,88±3,83 yaş) arasında değişen 19’u kız, 5’i erkek, 24 olgu hastane kayıtlarından geriye doğru irdelendi. On iki olguda çift sistem sol, on olguda sağ, iki olguda ise bilateral yerleşimli idi. Üreterosel eşlik eden beş olgunun üçünde iki aylık iken endoskopik insizyon uygulandı. Vezikoüreteral reflü saptanan olguların altısında yüksek dereceli reflü nedeni ile üreteroneosistostomi yapıldı. On olguda ise öncelikle endoskopik subüreterik enjeksiyon yapıldı. Üreteroneosistostomi gerçekleştirilen on dört olgudan on birinde ortak kılıf ile işlem gerçekleştirilirken, üç olguda üreteroüreterostomi yapılarak tek üreterle operasyon tamamlandı.
Sonuç: Üst idrar yolu sistem duplikasyonları ender görülen karmaşık anomalilerdir. Üst idrar yolu duplikasyonları tedavisinde, heminefrektomiden üreteroselin endoskopik insizyonuna kadar pek çok değişik cerrahi girişim gerekebileceğinden hastaya özel tedavi seçeneğinin belirlenmesi önemlidir. Heminefrektomi sağlam renal üniteye reflüsü olmayan olgularda seçilebilecek bir tedavi seçeneğidir. Alt pole reflüsü olan olgular tek sistem reflülü olgular gibi değerlendirilmelidir. Erken dönemde üreteroselin endoskopik insizyonunun üst pol fonksiyonlarının korunması üzerinde ve yineleyen idrar yolu infeksiyonlarının önlenmesinde herhangi bir katkısı olmadığı düşüncesindeyiz.