Turkish Journal of Pediatric Surgery

Hüseyin Murat MUTUŞ, Varol ŞEHİRALTI, Çiğdem ULUKAYA DURAKBAŞA, Ahmet Nadir TOSYALI, Ahmet BAŞ, Hamit OKUR

S.B. İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul

Anahtar Kelimeler: Pnömotoraks, çocuk, toraks, spontan

Özet

Amaç: Spontan pnömotoraks çok ender olduğu için, literatürde geniş çocuk serileri yoktur. Bu nedenle, çocuklarda hastalığın doğal seyri iyi bilinmediğinden tedavi planlaması yetişkinlere göre yapılmaktadır. On olguluk serimizde kötü prognostik faktörleri belirlemeyi ve tedavi yöntemlerini tartışmayı amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Son 15 yıldır kliniğimizde tedavi edilen 10 spontan pnömotoraks olgusu 1-14 yıllık takip sonuçları ile sunuldu.

Bulgular: Olgularımızın yaşları 7-18 yaş (ortalama 11.6) arasındaydı, ve biri kız idi. Olguların tümüne tanı konulduğunda tüp torakostomi yapıldı. İki olguda (% 20) nüks oluştu. On altı ve 18 yaşındaki her iki olgu erkek olup, aktif spor yapmaktaydılar. On altı yaşındaki olguda ikinci tüp torakostomi konulması sonrası 7 yıllık takipte nüks gelişmedi; diğer olguda ise ikinci tüp torakostomi konulması ve tüpten gentamisin ile kimyasal plöredeziden 1 ay sonra tekrar nüks etti. Bu olgunun takibinde ise bir yıl içerisinde başka bir merkezde açık cerrahi girişimle tedavi edildiği öğrenildi.

Sonuç: İleri yaş, erken nüks ve aktif spor yapma çocukluk çağı spontan pnömotorakslarında kötü prognostik faktörler olabilir. Bu nedenle bu faktörlerin bulunduğu olguların nüksünde video destekli torakoskopi ya da açık torakotomi ile plörektomi ya da plöredezi gerekli olabilir. Küçük yaş grubunda ise, tüp torakostomi tedavi için genellikle yeterlidir.

*XXV. Ulusal Çocuk Cerrahisi Kongresi’nde sunulmuştur, 22-27 Ekim 2007, Çeşme, İzmir