Turkish Journal of Pediatric Surgery

Serdar SANDER

TC. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi ve Ürolojisi Kliniği, İstanbul

Anahtar Kelimeler: Türkiye ulusal çocuk cerrahisi kongreleri, Türkiye pediatrik üroloji kongreleri, deneysel çalışmalar, PubMed, etki faktörü

Özet

Amaç: Çalışmada, Ulusal Çocuk Cerrahisi (ÇC) ve Pediatrik Üroloji (PÜ) kongrelerinde sunulan deneysel çalışmalar incelenerek ÇC topluluğunun bu alandaki çalışmalarının genel özelliklerinin belirlenmesi, göze çarpan sorunlar ve olası çözüm yollarının tartışılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: 1981’de başlayıp 2015’te 33.sü yapılan Ulusal ÇC kongreleri ile 2010’da başlayıp 2015’te 6.sı yapılan PÜ kongrelerine ait 39 özet kitabında yer alan deneysel çalışmalar, zaman içindeki gelişmeler ve eğilimlerin daha iyi belirlenebilmesi için 11’er yıllık üç gruba ayrılarak incelenmiştir. I. Grup: 1981-1991 arasındaki ilk 11 ÇC kongresini, II. Grup: 1992-2004 arasındaki 12-22. ÇC kongrelerini, III. Grup: 2005-2015 arasındaki 23-33. ÇC kongrelerini ve 2010-2015 arasındaki ilk 6 PÜ kongresini kapsamaktadır. Ayrıca sunulan çalışmaların nitelik yönünden de değerlendirilebilmesi amacıyla Ekim 2015 içinde tüm sunumlar için yazar adı ve gerekenlerde konu başlıkları ile PubMed taraması yapılıp yayınlanan çalışmalar, yayınlandıkları dergiler ve dergilerin etki faktörü değerleri çıkarılmıştır.

Bulgular: Otuz dokuz kongrede sunulan 5672 çalışmanın 765’i deneysel olup, bunlardan ilk isim yabancı bir ülkeden ya da ÇC dışı daldan olan 26’sı çalışmaya alınmayarak toplam 739 sunum incelenmiştir. I. Grupta 434 çalışmanın 58’i (%13), II. Grupta 1821 çalışmanın 396’sı (%22), III. Grupta 3417 çalışmanın 285’i (%8), sonuçta tüm çalışmaların % 13’ü deneyseldi ve çalışma başına düşen yazar sayısı ortalama 6 idi. I. Grupta hiç bulunmamasına karşın, II. ve III. Gruplarda sırasıyla 23 (%6) ve 45 (%16) çalışma iki veya daha fazla ÇC merkezinin ortak ürünüydü. Başta patoloji, biyokimya, çocuk hastalıkları, genel cerrahi ve üroloji olmak üzere üç grupta sırasıyla 9, 45 ve 41 ÇC dışı bir bilim dalıyla ortak çalışma yapılmıştı.

Çalışmalarda en sık kullanılan deney hayvanı sıçan olup, üç grupta sırasıyla çalışmaların %43, %71 ve %93’ünde kullanılmıştı. Toplamda 52 (%7) çalışma embriyo-fetus üzerinde, 11 (%1), çalışma ise hücre kültürü-kök hücre ile yapılmıştı.

Üzerinde en sık çalışılan alanlar, yemek borusu-midebağırsak sistemi (%43,5), ürogenital sistem (%37), karın duvarı (%4) ve karaciğer-safra yolları (%4) olup, ayrı gruplar olarak iskemi-reperfüzyon çalışmaları (%12) ve yaralanmalar (%7,5) dikkati çekiyordu. Yedi yüz otuz dokuz çalışmanın 488’inde (%66) herhangi bir maddenin etkisi ya da düzey değişikliği incelenmiş; bu çalışmalarda en çok çeşitli büyüme faktörleri, nitrik oksit, pentoksifilin ve çeşitli vitaminler olmak üzere toplam 188 ayrı madde kullanılmıştı.

Önce yayınlanıp sonra kongrede sunulan 7 çalışma dışarıda bırakılarak yapılan PubMed taramasında I. Grupta 13 (tümünün %22’si), II. Grupta 197 (tümünün %50’si), III. Grupta 128 (tümünün %45’i) olmak üzere 732 sunumun 338’inin (%46), 87 ayrı dergide yayınlanmış olduğu belirlendi. Sunum-yayın aralığı 0-12 yıl arasında değişmekte olup, ortalama 2 yıldı. Seksen yedi derginin 29’unun (%33) etki faktörü 0-1 arasında idi ve 338 yazının 130’u (%38) etki faktörü 0-1 arasında olan dergilerde yayınlanmıştı. Yazıların 168’i (%50) ÇC veya Çocuk Ürolojisi (ÇÜ) dergilerinde, 58’i (%17) Genel Cerrahi veya Üroloji dergilerinde olmak üzere toplam %67’si, tüm dergilerin %14’ünü oluşturan 12 dergide yer almıştı.

Sonuç: Otuz üç yıllık geçmişleriyle kalıcılıklarını kanıtlamış olan ulusal kongrelerimizde sunulan deneysel çalışmalar uluslararası literatüre artık yalnızca “biz de çalışıyoruz” demekten daha fazla katkıda bulunmaktadır. Modern bilimde, özellikle deneysel çalışma alanında, kişisel kaynak ve çabalar yetersiz hâle gelmiş olup, bilime gerçekten katkıda bulunabilecek bir çalışmada tek kişinin değil en azından 15-20 kişinin hamamdan çıplak olarak dışarı fırlaması gerekmektedir.

Türkiye ÇC topluluğunun artık kaynak ve insan gücü israfından kaçınarak daha özgün/önü açık konularda, daha ayrıntılı ve çok yönlü planlanmış, sayıdan çok niteliği ön planda tutan deneysel çalışmalara gereksinimi vardır. Bunun için atılacak ilk adımlar ÇC merkezlerinin birbirleriyle ve diğer bilim dallarıyla gerçek anlamda kurumsal işbirliği sağlaması ve çok sayıda merkezin aynı/benzer konularda, aynı zaman diliminde çalışmasının önlenmesi olacaktır.