Sakrokoksigeal pilonidal sinus hastalığında “non touch” prensibiyle eksizyonun önemi
Şefik Çaman, Ayşenur Cerrah Celayir, Osman Zeki Pektaş, Naime İpek Atay, Sabri Cansaran
Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul
Anahtar Kelimeler: Pilonidal sinüs, sakrocoksigeal pilonidal hastalık, karydakis ameliyatı, Limberg flebi
Özet
Amaç: Günümüzde hâlen pilonidal sinüs hastalığı cerrahisinde rekürrens ve yara yeri detaşmanı hâlen sık olması nedeniyle pek çok cerrahi yöntem tanımlanmıştır. Bu çalışmada, opere edilen komplike pilonidal sinüslü olguların cerrahi tedavi sonuçlarının literatür eşliğinde tartışılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler: Haziran 2010-Haziran 2014 yılları arasında koplike pilonidal sinüs tanısı ile kliniğimizde opere edilen olguların tüm hastane kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, cerrahi yöntem ve sonuçları analiz edildi.
Bulgular: Dört yıllık sürede 18 olgu komplike pilonidal sinüs nedeniyle kliniğimizde opere edilmiş olup, 7’si adolesan erkek (% 39) 11’i adolesan kız (% 61) idi. Ameliyat sırasında yaş ortalamaları 14.7 yıl (en küçük 11-en büyük 17) idi. Erkek olguların kilo ortalaması (81,5 kg) kız olguların kilo ortalaması (68,5 kg)’ndan yüksekti, ancak kiloya göre persantilleri kızlarda hafif yüksekti. Yedi olguda (% 41) Karydakis yöntemi, 11 olguda (% 59) Limberg flebi yöntemi ile lezyon köşelerinden askıya alınarak pilonidal sinüs eksizyonu (non touch eksizyon) yapılmıştı. Başka bir merkezde bir yıl önce opere edilen bir olgu nüks nedeniyle kliniğimizde opere edilmişti. Hastanede yatış süresi ortalama 3 gün idi. Ağızdan sefazolin ve metronidazol ile antibiotik tedavisi ve pansumanlarına devam edilen olgularda 2 hafta mobilizasyon kısıtlaması yapıldı, 3. haftada sütürleri alındı. Hastaların takipleri sorunsuz seyretti. Bir olguda (% 5,5) yara infeksiyonu, 1 olguda (% 5,5) nüks gelişti.
Sonuç: Komplike olmuş pilonidal sinüs ameliyatlarında insizyon köşelerinden dikişle askıya alınması ve yara kenarlarının ince dişli pensetlerle nazikçe tutularak sütüre edilmesinin yara iyileşmesini hızlandıracağı, yara infeksiyonu ve detaşmanını azaltacağı ve nüksleri önleyeceği düşünülmektedir. Sonuç olarak, iki farklı yöntemle non-touch prensiplerine uyularak ameliyat edilen pilonidal sinüs olgularımızdaki nüks oranı literatüre göre oldukça düşük bulunmuştur.