Kısa aralıklı kontrollü reperfüzyon periyotları böbreği iskemi-reperfüzyon hasarından koruyor mu?
Sezen ÖZKISACIK 1, Mesut YAZICI 1, Nil ÇULHACI 2, Mukadder SERTER 3, Harun GÜRSOY 1
1Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Patoloji, Anabilim Dalları, Aydın
2Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Biyokimya, Anabilim Dalları, Aydın
Anahtar Kelimeler: Böbrek iskemisi, reperfüzyon hasarı, oksidatif stres
Özet
Amaç: Böbreklerin ve diğer dokuların iskemiye maruz kalmasından sonra reperfüzyonun sağlanması ile birlikte serbest oksijen radikalleri ortaya çıkmakta ve yaygın hücre hasarı oluşmaktadır. Bu çalışmada iskemi sonrasında kısa süreli kontrollü reperfüzyon periyotlarının böbrek iskemi-reperfüzyon hasarı üzerine olan etkisi araştırılmıştır.
Yöntemler: Çalışmaya 24 erişkin sıçan alındı ve 3 grup oluşturuldu. Tüm hayvanlara cerrahi girişim 50 mg/kg ketamin, 3 mg/kg alfazin anestezisi sonrası yapıldı. Tüm gruplarda medyan laparatomi ve sağ nefrektomi yapıldı. Sham grubu (n=8)’nda sağ nefrektomi sonrası sol böbrekte iskemi oluşturulmadan 7 saat sonra sol nefrektomi yapıldı. Kontrol grubu (n=8)’nda sağ nefrektomi sonrası sol böbrek 1 saat iskemik bırakıldı ve 6 saatlik reperfüzyon sonrası sol nefrektomi yapıldı. Kontrollü Reperfüzyon Grubu (n=8)’nda reperfüzyon safhasına kadar kontrol grubundaki basamaklar uygulandı ve 1 saatlik iskemi sonrasında, 5 saniye reperfüzyon 15 saniye yine reperfüzyon olacak şekilde toplam 6 kez (2 dk. süreyle) kontrollü reperfüzyon sağlandı. Sıçanların tümünde çalışmanın 6. saatinde, histopatolojik olarak konjesyon, inflamasyon ve nekroz derecelerinin incelenmesi için nefrektomi yapıldı, doku NO ve Glutatyon redüktaz düzeylerine bakıldı.
Bulgular: Doku NO düzeyleri sham (18.4±2.9) ve kısa aralıklı reperfüzyon (18.3±2.7) gruplarında, kontrol (30.7±11.2) grubuna göre anlamlı olarak düşük saptandı (p<0,05). Doku Glutatyon redüktaz düzeyleri de sham (3.3±1.2) ve kısa aralıklı reperfüzyon (3.7±0.7) gruplarında benzer olup, yine kontrol (5.9±1.7) grubundan anlamlı olarak düşük saptandı (p<0,05). Histopatolojik değerlendirme sonucunda her 3 grup arasında anlamlı bir fark saptanmadı.
Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, iskemi sonrası kısa aralıklı reperfüzyon yapılmasının doku NO ve Glutatyon redüktaz düzeylerinde yükselmeyi önlediğini, reperfüzyon hasarına karşı koruyucu etkisinin olabileceğini göstermiştir