Travma ile getirilen hastalarda saptanan ek patolojiler
Ali SAYAN, Ahmet ARIKAN, Sefer Tolga OKAY, Yağmur ARPAZ, Özge ATACAN
T.C.S.B. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, İzmir
Anahtar Kelimeler: Çocuk, travma, ek patolojiler
Özet
Amaç: Çocukların genellikle ihmal edildiği toplumumuzda künt travma öncesi bilinmeyen önemli morbidite hatta mortalite nedeni olacak değişik patolojiler travma ile farkedilebilir. Yazımızda, künt travma ile getirilen ve yapılan açınsamalar ile fizik bakıda ek patolojiler saptanan hastalar, hastanın bulgularının ayrıntılı yorumlanmasının önemini vurgulamak amacıyla sunulmuştur.
Gereç ve Yöntem: Ocak 1995-Ekim 2007 arasında kliniğimize travma sonucu getirilerek ek patoloji saptanan 2-14 yaşlarında (ortalama 7,2) 64 erkek, 43 kız hasta geriye dönük değerlendirilmiştir. Hastalara inceleme için ayakta direkt karın grafisi (ADKG), iki yönlü akciğer grafisi, ultrasonografi (USG), dopler ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT), intravenöz ürografi (IVU), manyetik rezonans ürografi (MRÜ) ve sintigrafi yapılmıştır.
Bulgular: Künt genel vücüt travması nedeniyle getirilen ve ek patoloji saptanan hastaların travma nedeni, 51’inde trafik kazası, 56’sında yüksekten düşme olarak belirlenmiştir. Hastaların tümünün öyküsünde saptanan ek patolojinin daha önceden bilinmediği öğrenilmiştir. Hastalarda saptanan ek patolojiler; üriner sistem patolojileri (73 hasta) ve diğer patolojiler (34 hasta) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Fizik bakı, rutin idrar incelemesindeki mikroskobik hematüri, karın travmalarında rutin yapılan USG, ADKG ek patolojilerin ortaya çıkmasını sağlayarak ileri açınsamalara yönlenilmesini sağlamıştır. Diğer ek patolojiler grubundaki 5 hastanın fizik bakısında 4’ünde karının sağında, 1’inde solundaki; 2’si suprarenal, 3’ü renal kitle tümüyle çıkarılmış, histopatolojik incelemede renal kitlelerin Wilms tümörü, suprarenal kitlelerin ise nöroblastoma ve gangliyonöroblastoma olduğu belirlenmiştir. Travma sonrası yaygın döküntüler oluşması nedeniyle getirilen 10 hastanın açınsamalarında değişik boyutlarda perfore kist hidatik saptanarak, acil kistektomi uygulanmıştır. Travma sonrası yaygın karın ağrısı olan hastaların 5’inde over kisti perforasyonu, 3’ünde ise over kisti torsiyonu saptanarak acil ameliyata alınmıştır. Yine over kisti olduğu görülen 4 hasta ameliyat edilmiş, 2 hasta ise kist boyutunun küçük olması nedeniyle izleme alınmıştır. Ayrıca hiatus hernisi saptanan 5 hasta, ileri açınsamaların ardından ameliyat edilmiştir. Wilms tümörü çıkarılan ve V.Cava içinde trombüsü temizlenen bir hasta kaybedilmiştir. Diğer hastaların izlemi sürmektedir.
Sonuç: Travma hastalarında, ailenin bilmediği veya önceden bilinmeyen ek patolojiler olabileceği düşünülerek belirtiler ve bulgular bir bütün olarak yorumlanmalı; gerekirse ileri açınsamalar ile patoloji kesin olarak ortaya konulmalıdır. Böylece organ kaybı oluşturacak hatta yaşamı tehdit edebilecek patolojilerin tanınması ve gerekli girişimlerin yapılması ile hastalardaki morbidite ve mortalite oranlarının azaltılacağı düşüncesindeyiz.
*XXV. Ulusal Çocuk Cerrahisi Kongresi’nde sunulmuştur 22-24 Ekim 2007, Çeşme-İzmir