Turkish Journal of Pediatric Surgery

Murat Kemal ÇİĞDEM, Abdurrahman ÖNEN, Mesut SIĞA, Selçuk OTÇU

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Diyarbakır

Anahtar Kelimeler: Pankreas, psödokist, travma, çocuk

Özet

Giriş: Çocuklarda, genellikle travmalardan sonra oluşan, pankreas psödokistlerinde tedavi yaklaşımı halen tartışmalıdır. Bu çalışmada, kliniğimizde takip ve tedavi edilen travmatik pankreas psödokistli olgular sunularak tedavi yaklaşımları tartışıldı.

Gereç ve Yöntem: 2003-2007 yılları arasında, travma sonrası pankreas psödokisti nedeniyle başvuran 9 olgu değerlendirildi. Tüm olgulara ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve serum amilaz düzeyi tetkikleri yapıldı.

Bulgular: Olguların 8’i erkek, 1’i kızdı. Yaş ortalamaları 9,2 idi (6-15 yaş). Olguların 4’ü bisiklet kazaları, 3’ü yüksekten düşme, 1’i darp ve 1’i araç dışı trafik kazası nedeniyle yaralanmıştı. Olguların tümünde karın ağrısı temel yakınmaydı. Kist boyutları 5 ile 17 cm arasında olup ortalama 10,3 cm’di. Psödokistin gelişme zamanı ortalama 17 gündü (9-30 gün). Olguların 4’ünde (% 44,4) travmadan sonraki iki hafta içinde psödokist geliştiği saptandı. Tüm olgularda serum amilaz düzeyi yüksek bulundu. Olguların tümü öncelikle konservatif olarak takip edildi. Konservatif tedavide, nazogastrik sonda takılması, total parenteral beslenme ve antibiyoterapi yapıldı. Olguların 3’ü (% 33) konservatif tedaviden fayda görürken 6 (% 66.6) olguda girişim gerekti. Dört olguya ultrasonografi eşliğinde perkütan drenaj, 1 olguya transgastrik kistogastrostomi ve 1 olguya da laparotomi ile kist drenajı yapıldı. Perkütan kist drenajı yapılan bir olguda septik şok gelişti ve tedaviyle sorunsuz iyileşti. Diğer bir olguda ise hiçbir yakınma olmamasına rağmen serum amilaz düzeyi uzun süre (8 ay) ısrarla yüksek seyretti. Hiçbir hasta kaybedilmedi.

Sonuç: Çocuklarda travma sonrası pankreas psödokistleri erken dönemde de oluşabilir. Travma sonrası pankreas psödokisti gelişen tüm olgular öncelikle konservatif yaklaşımla izlenmeli, ancak mide çıkış obstrüksiyonuna neden olan ve/ veya çapı 6 cm’den büyük olan kistlerde konservatif tedavinin başarı şansı düşük olduğundan girişim düşünülebilir.